Corona ve Cehalet Virüsüne Doğru Dini Bakış
- Corona ve Cehalet Virüsüne Doğru Dini Bakış - 20 Mart 2020
Müslüman akıl sahibidir, din ona tüm hitaplarini, emirlerine uymayı akıl ve rüşdüne eriştikten sonra zorunlu kılar. Müslüman aynı zamanda feraset sahibidir. Ileriyi görerek hareket eder. Bunun için de önlem alır ve hiçbir tedbiri elden bırakmaz. Müslüman olmamız için bu iki ilkeyi mihenk taşı kabul ettikten sonra aşağıda değineceğim konularda uzlaşmamız daha kolay olacaktır. Öncelikle müslüman; akla, bilime bunu bir parçası olan tıbba muhalif düşünemez ve aykırı hareket edemez. Çünkü bilir ki ona vahiy gönderen rabbi; “Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın” tavsiyesinde bulunmuş, yine “Allah aklını kullanmayanlari pisliğe mahkum eder” uyarısına muhatap kılmıştır. Ve yine bilir ki rabbi kendisine; “Bir insanı yaşatmak/yaşamına vesile olmak tüm insanlığı yaşatmak kadar büyük bir erdem, öldürmek/ölümüne sebep olmak da tüm insanlığı öldürmek kadar büyük bir suç/günahtır.” Evrensel ilkesine uymasını emretmiştir. Yine bilir ki; kendine her konuda örnek aldığı peygamberi camiye, cumaya, cemaate gelmeden ve toplum içine karışmadan önce kişilerden maddi-manevi temiz olmalarını emretmiş, en basitinden soğan ve sarmısak yiyerek camiye ve cemaat/toplum içine karışanları bizat kendisi engellemiş ve bu şekilde gelenlere başka zaman onların toplu ibadete katılmalarını söylemiştir. Özellkile bu konuda yeterince hassasiyet göstermeyenlere hitaben; “zor olacağını bilmesem, ümmetime günde 5 kez misvak kullanmayı/ağız ve diş temizliğini yapmalarını farz kılardım/zorunlu hale getirirdim/emrederdim” demiştir. Bunun için dünyayı sarsan, çok büyük ülkeleri bile ekonomik buhrana sokan, birçok ülkenin sağlık sistemini adeta devredışı bırakacak kadar ciddi olan bir hastalık virüs karşısında öncelikle DİB’in yerinde alınan bir karar olan camide namaz, cemaatle namaz ve cuma namazının yasaklanması çok uygun ve yerinde bir karardır. Ayrıca bu sadece dinen/diyaneten değil yukaridaki saydığım ve belirttiğim ilkeler çerçevesinde bizzat aklen, ilmen ve tıbben de yasaktır. Yani bugünkü tıbb ve bilim aklı olan biz müslümanlara bunun elzem olduğunu söylemektedir. Buna muhalif davrananlar ve akla bilime ters düşünenler bilmelidirler ki; açıkça vebal altındadırlar ve hiç şüphe yok ki günah işlemektedirler. Müslüman dunaydaki olayların gidişatına bakarak ibret/ders çıkarır. Aksi kendisine yakışmaz. İbn Haldun’nun; ” Allah’ın insanlara akıl verip ona muhalif din göndermesi düşünülemez.” Bunun için akıl ve ilahî hitap ikiz kardeş kabul edilir İslam Kelamin’da tarih boyunca. Bugün akıl, fenni ilimler ve tıp bilimi ne diyorsa dinin emri de odur. Bugün fetva mercii diyanetten çok hekimler, doktorlardır. Bunların uyarılarına kulak kesmek dinen vaciptir/zorunludur.
